
İlk konumuz :
Mahallemi(Imhallemi) kelimesi hangi anlama geliyor?gerçek telaffuzu nasıldır ve kelime olarak nerden türemektedir?
*Mahallemi "mim(م)" ve "ha(ﺤ)" harflerinin telaffuz edilmesiyle okunur.En azından yöredeki insanlar kendisine Mahallemi diyor.Mahallemi kelimesinin nerden geldiği aslında yüzde yüz bir şey ifade etmek belki mümkün değil ama ilmi araştırmalar bu kelimenin anlamı hakkında ufak bilgi verme imkanı sunuyor:Tarihte özellikle "Lisenul Arab" dediğimiz çok önemli bir Arapça sözlük değil de,ansiklopedik bir sözlük dediğimiz bir ansiklopedi var, orda Mahallemi kelimesini farklı şekilde bize anlatıyor.Hem şahıs ismi olarak biliniyor tarihte,hem de yer ismi olarak biliniyor.Hatta Bahreyn civarında Mahallem adı altında bir su kuyusu olduğunu söylüyor,aynı zamanda Emeviler döneminde "El Mahallemi" bir nisbedir.Nasıl birisi mesela Bursalı diyorsun,veyahut İstanbullu.. Burada da "El Mahallemi” adı altında zamanında Emevilere karşı isyanlar başlatan bir şahıs biliyoruz.O şahıs Mardin ve civarında bu isyanı yaptı.Tabi Emeviler döneminde ki isyanların hepsine Harici isyanı denilmekte,yani Harici bir topluluk olarak biliniyor,ama bildiğimiz HZ. Ali dönemindeki Haricilerle bir alakaları yok,yani fikren düşünce olarak bir alakaları yok,sadece Emevilere karşı bir isyan başlatmış.. Mardin ve yöresindeki insanlar ve bunların başındaki insanlara da "El Mahallemi eş Şeybani" denilmiştir.Yani burada anlayacağımız Mahallemi kelimesi en eski tanımlaması Emeviler döneminde önümüze çıkıyor.Onun haricinde bizim yöredeki insanlar, yani Mahallemilerin kendileri, anlattıkları çok meşhur bir hikaye var,bu hikaye tarihi bakımdan şu ana kadar tespit edilememiştir.Ama nerde Mahallemi varsa bu hikayeyi anlatıyor,yani meşhur bir kavildir,oda şöyle;Meşhur Beni Hilal kabilesi diye bir kabile var,bu Beni Hilal kabilesi Mardin ve yöresinden geçerken 100 hanelik veyahut 100 kişilik bir grup arkada kalıyor ve gerisi devam ediyor,göç etmeğe devam ediyor.Mahalle"miyé" de o mahallede 100 kişi var anlamına gelen bir anlam izafe ediliyor,ama biz tarihe baktığımız zaman,bu hikayenin biraz insanlar tarafından hoş bir hikaye olduğundan dolayı dilden dile aktarıldığını tahmin ediyoruz,çünkü elimizdeki kaynaklar,İslami kaynaklar ve İslami olmayan kaynaklar dahil Mardin ve yöresinde HZ. İsa’dan 800 yıl önceden bile Arapların yaşadığı bilgisi mevcut.Bu Araplar kimlerdir? yani nerden gelme?Bizim elimizdeki bilgiler özellikle Beni-Bekr ve Beni-Tağlib dediğimiz iki kabilenin bu bölgede Hz. İsa’dan 800 yıl önce buraya yerleştiğine dair bilgi var,yani İslam gelmeden önce..Beni-Hilal olayı veya Beni-Hilal meselesi İslam’dan sonra olan bir olaydır.Hatta İncil'de, bugün bildiğimiz tahrif edilmiş İncilde Ahdi Atik bölümünde yani Tevrat ve Zebur bölümünde,Tevrat bölümünde özellikle bu bölgede yaşayan Araplardan bahsediyor.Roma yazılarında ve Süryani krallığı döneminde yaşanmış olanlarla ilgili bilgiler, Arapların milattan 800 yıl önce Mardin ve civarında yaşadıklarına dair bilgiler içermektedir ve bu kabilelerin Beni Bekr ve Beni Tağlib Kabileleri olduğu önümüze çıkıyor.Özellikle bugün bildiğimiz Diyarbekir;Diyarı Bekir yani Bekirlerin diyarı,Bekirlerin yurdu, bu Beni-Bekr bin Vail dediğimiz kabile,Beni-Tağlib'te Beni-Vail’dendir, ikisi aynı kabileden.Sonuç itibariyle Beni Rabia'ya kadar gidiyor.Beni-Rebia Arap toplumunda bilinen,hatta Beni-Bekr ve Beni Tağlib'te iyi bilinen topluluklardır.İslam’dan önce de bu bölgelerde bir nevi bir krallık bir devlet oluşturmuşlar, zamanında Lahım oğulları dediğimiz bir devlet oluşturulmuş ve bu dönemde Beni-Bekr ve Beni-Tağlib kabileleri Halep'ten tutun Musul’a kadar ki bölgede yaşamış olan bir kabiledir.Bizlerin yani Mahallemilerin Mahallemi ismi geçen şahısların tarihte arkasında bir Nisbe daha görüyoruz o da "Eş-şeybani" kelimesi çıkıyor karşımıza.Bu Eş-şeybani’de beni Şeybe'den geliyor.Beni Şeybe Beni Bekrin bir koludur yani Bekir oğulları tabiri caizse,bu bölgede yaşamış insanlar tarih boyunca yaşamışlardır ve hala yaşamaktadırlar.Bizim görüşümüz, özellikle bu Mahallemi ve Mahallem kelimesi o döneme rastladığına dair daha güçlü , tarihi ve bilimsel açıdan doğrulayabileceğimiz bir bilgidir şu anda.İlerde önümüze başka bilgiler çıkarsa onları da inşallah paylaşırız.
1.Bölüm sonu.
Kaynak:
Mehmet Altun’nun, IN HOLLAND ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi Dç.Bahaeddin Budak ile yapmış olduğu ‘Mardin Arapları ve Mahallemiler’ adlı röportajından alınmıştır.Kaynak gösterilerek yayınlanabilir.
Comments powered by CComment